Kripto Para Fiyatları

Devletlerin basıp milli para olarak piyasaya sürdükleri ve kontrol ettikleri paralara “fiat” para denir. Fiat paraların değerleri eskiden altın gibi zamanla değeri düşmeyen mallara bağlı iken artık bu konuda tek bir şey geçerli, paraya olan talep. Kripto para fiyat analizi yaparken de geçerli olan bu konseptin üç detayı var. Bunları bilmemiz, Bitcoin fiyat ve altcoin fiyatları da nasıl belirleniyor ve belirleyen etmenler oluşabilir, bu açıdan bahsetmemiz mühim.

Birincisi bir fiat paranın yabancı para birimlerinden ne kadar satın alabildiğidir. Bunu da biliyorsunuz döviz kuru kavramı ölçer. Döviz kurlarını makro ekonomik koşullar kadar yabancı döviz piyasasındaki forex tacirleri belirler. Mevcut arz ve talebi dikkate alıp geleceğe dair beklentilerini de hesaba katarak işlemlerini yaparlar. Bu yüzden zaten bir paranın değeri piyasaların açık olduğu saatlerde gün boyunca değişir. Paranın değerini ölçen ikinci bir metod da devlet tahvilleri olarak ortaya çıkar. Devletlerin borçlanma metodlarından biri olan bu yol da tahvili çıkaran devlete ve ekonomisine olan güvenle eşdeğer oranda ilgi görür, bu ilgiyle beraber ilgili para biriminin değeri de artar. Ayrıca bu tahviller kolaylıkla nakde de çevrilebilebilmektedir. Üçüncü bir yol ise yabancı devlet rezervleridir. Yabancı devletler, rezervlerinden sizin fiat paranızdan ne kadar çok bulundurursa piyasa arz o derece düşük olacağı için paranız değerlenir. Yabancı devletler örneğin USD rezervlerini bir anda satarak boşaltacak olsa bu USD’nin değeri açısından ciddi anlamda alçaltıcı olurdu.

Kripto Para Fiyatları Neye Göre Yükselir ve Düşer?

En başta da söylediğimiz üzere kripto para fiyat grafikleri de arz talep dengesinin izini sürerler. Bir kripto paraya olan talep ne kadar artarsa fiyatı da ona göre artar, talep azalırsa fiyat da ona göre azalır. Tabii devletlerin bastığı fiat paralarda olduğu gibi devlet politikaları ve o paranın arkasında duran bir devlete duyulan güven mefhumu böylesi düzenleyici ve denetleyici mekanizmalardan kurtulma mottosuyla yola koyulmuş kripto paraların doğasında bulunmadığı için talebi yönlendiren koşullar, en az geliştiriciler kadar kripto para piyasasındaki o paraya özel veya genel gelişmeler olabiliyor. Kripto paraların bağımsız, açık kaynaklı ve gayrimerkezileşmiş ödeme yöntemleri olarak yaygınlaşması yolunda henüz çizdikleri çap yeterince geniş olmadığı için gelişmelerden kolay etkilebiliyorlar, bu da onları volatil kılıyor. Volatilite, teknik olarak belirli bir menkul değer veya pazar göstergesinin getiri dağılımının istatistiksel ölçümüdür. Pratiğe dökersek de kripto paraların en yüksek fiyatları ile en düşük fiyatları arasındaki fark geniştir, tabii her para için göreceli konuşuyoruz. Yani kripto paraların volatiliteleri yüksektir, alacakları değerler daha geniş bir yelpaze içinde gelip gidebilir, bu da yüksek kâr yahut zararlar anlamına gelir. Volatilitesi düşük bir menkul kıymetin değeri dramatik anlamda değişmez, daha istikrarlı bir grafik çizer.

Bu bağlamda örneğin, geçtiğimiz yıllarda Çin’in Bitcoin’i ve pazarlarını yasaklayabileceği – ki sonradan gerçekten yasaklamıştır – beklentisi bile Bitcoin’e zamanında ciddi değer kaybettirmiş, fakat paranın volatilitesinden ötürü getiri düzeyinin yüksek olacağına dair oluşan kanaatle tekrar yükselmiştir, çünkü talep artmıştır. Öyle ki 2017’nin sonunda Bitcoin fiyat çıtası 20.000 USD’nin hemen altından dönmüştür. Bu yazının yazıldığı nem itibariyle ise altcoin fiyatları beraberinde bütün kripto para fiyat grafikleri düşüş yönlü çiziliyor olması, örneğin, farklı kripto paraların alıcı-satıcıları söz konusu olsa dahi talep değişkenliğinin nasıl bütün pazarı bile etkileyebildiğinin göstergesi konumundadır.